Türkiye Aile Doktorları Uzmanlık Derneği (TAHUD) Lider Yardımcısı Prof. Dr. Dilek Toprak, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de her yıl 100 bin kişinin sigaraya bağlı nedenlerle hayatını kaybettiğini, Dünya Sıhhat Örgütü datalarına nazaran acil tedbir alınmadığı takdirde 2030’a gelindiğinde her yıl yüzde 80’i gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere 8 milyondan fazla vefat olacağı ve 21. yüzyıl boyunca bir milyar kişinin öleceğinin iddia edildiğini aktardı.
Bir ay boyunca oruç vesilesiyle sigarayı azaltanların yahut bırakanların büyük fırsat yakaladığına işaret eden Toprak, ayrıyeten kullanıcıların bilhassa gündüzleri pasif içiciliğe maruz kalmayacağı için bu süreci olağan vakitlerden çok daha kolay atlatabileceğini tabir etti.
“RAMAZAN HASEBİYLE PASİF İÇİCİLİĞE DE MARUZ KALMAYACAKTIR”
Toprak, şöyle devam etti:
“Ramazan ayı, sigara bağımlılığından kurtulmak için büyük bir fırsat. Oruç esnasında bağımlılık bedenden uzaklaşmışken, sigarayı tekrar hatırlamadan devam etmek, bırakma prosedürüne baştan başlamaktan çok daha kolay. Ramazan için en büyük avantajlardan biri de etrafta içenlerin sayısında azalma olmasıdır. Bu durumda uyaranın az olması kişinin içme isteğini de azaltacaktır. Ayrıyeten bırakan ya da bırakmak üzere olan kişi bilhassa gündüz pasif içiciliğe maruz kalmayacaktır.”
“AKCİĞER KANSERİ RİSKİ 22 KAT ARTIYOR”
Sahurda günlük nikotin stoklarını almaya çalışan içicilerin art geriye sigara içmeleri nedeniyle mevt riskinin çok artığına dikkati çeken Toprak, şu bilgileri verdi:
“Kanda ve nefeste süratle yüksek ölçülere ulaşan nikotin kalp ritminde artış, ritim bozukluğu ve hipertansiyona neden olabilir. Bu durum kalp krizi riskinin artışı manasına gelir. Uzun vadeli sigara kullanan şahıslarda ise akciğer kanseri riski 22 kat, bronşit riski 10 kat daha fazladır. Kalp hastalığı riski de 3 kat artmaktadır. Başta akciğer kanseri olmak üzere, nefes borusu, yemek borusu ve pankreas üzere neredeyse tüm kanserlerin tütünle bağlantısı vardır.”
Toprak, tütün kullanımının gerisindeki en değerli nedenin nikotin arayışı olduğuna değinerek, fizikî bağımlılık artıkça ilaç dayanak tedavisine muhtaçlığın arttığını anlattı.
Kişinin sigarayı bıraktığında içme isteği duymasının nedenini, “vücutta nikotin seviyesinin düşmesi” halinde açıklayan Toprak, şunları kaydetti:
“Nikotin eksikliği kendini çeşitli belirtilerle gösterebilir. Bu belirtilerden kimileri konsantrasyon zahmeti, huzursuzluk, sonluluk, iştah artışı, baş dönmesi ve uyku bozukluğudur. Bağımlı kişi bu aksilikleri yaşamamak için yine başlayabilir. Bu sebeple bağımlılık arttıkça ilaç takviye tedavisi muhtaçlığı da o kadar fazla olur. Bu bireyler için profesyonel dayanak ve farmakoterapi, bağımlılıkla savaşmada muvaffakiyet talihini artırır.”
